Sağlık

Meme biyopsisi hakkında bilmeniz gereken 5 şey!

(EKİM – MEME KANSERİ FARKINDALIK AYI)

Bu formülle biyopsi sırasında tümör alınabiliyor!

Vakum biyopsisi ile teşhis ve tedavi aynı anda!

Meme biyopsisi sırasında bu batıl inançlardan kaçının!

MEME BİYOPSİSİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN 5 NOKTA!

 

Bilim dünyasının en çok araştırdığı kanser türlerinden biri olan meme kanserinde, teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler, özellikle ‘erken tanı’ ile birleştirildiğinde tam tedavi mümkün oluyor. Acıbadem Üniversitesi Radyoloji Bölüm Başkanı ve Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Radyolojisi Kliniği, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, Günümüzde kişiye özel tarama yöntemleri sayesinde erken tanının çok daha kolay ve doğru sonuçlar alınabildiğini belirten Erdoğan, tanı koymada meme biyopsisinin son derece değerli olduğunu da vurguladı. Meme biyopsisinde son yıllarda hızlı gelişmeler yaşandığını belirten Prof. Dr. Arıbal, son dönemde öne çıkan vakum biyopsisi ile tanı ve tedavi sürecinin eş zamanlı yapılabileceğini söylüyor. Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, Ekim – Meme Kanseri Farkındalık AyıAçıklamasında meme biyopsisi ve vakum biyopsisi hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarı ve önerilerde bulundu.

 

1. Meme biyopsisinde cerrahi sistem modası geçmiş!

Prof. Dr. Erkin Arıbal “Biyopsi amacıyla cerrahi operasyon yapılması eski ve modası geçmiş bir yöntemdir! “Meme biyopsisi iğne ile yapılmalı ama ince iğne değil, küçük teşhis parçalarının toplanabildiği kalın iğne denilen biyopsiler memede ilk tanı yöntemi olmalıdır” diyor. Kalın iğne biyopsisi, biyopsi yapılacak lezyonun en iyi görülebilmesini sağlayacak prosedür (ultrason, mamografi, ilaçlı) kullanılarak gerçekleştirilir. Lokal anestezi altında yapılan biyopsi sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez.

 

2. Meme biyopsisinde batıl inançlara dikkat!

Halk arasında ‘meme biyopsisi sonrası tümörün diğer dokulara yayıldığı’ yönünde bir yanılgı bulunduğunu belirten Prof. Arıbal, tam tersine meme biyopsisinin yaklaşık 30 yıldır güvenilir bir şekilde yapıldığını ve tedavinin biyopsiden alınan sonuca göre belirlendiğini söylüyor. Prof. Dr. Erkin Arıbal, bir diğer yanılgı olan ‘biyopsi acı verir’ düşüncesinin de olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “İğne biyopsisi, lokal anestezi sayesinde hiçbir ağrının hissedilmediği konforlu bir yöntemdir. Hastayla sohbet edip onu rahatlatmak mümkündür. 10 dakikadan az süren işlem sırasında.”

 

3. Tümör vakum biyopsisi sırasında da çıkarılabilir!

Vakum biyopsisinin (vakum aspirasyonlu biyopsi) göğüste görülen lezyonlar için yapılan yeni bir biyopsi tekniği olduğunu belirten Prof. Acıbadem Üniversitesi Radyoloji Bölüm Başkanı ve Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Radyolojisi Kliniği, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal Bu tekniği şu şekilde açıklıyor: “Vakum biyopsisinde amaç, lezyona bir kez iğne ile girilerek, iğneyi çıkarmadan lezyonun tamamından örnek alınmasıdır. Vakumla art arda iğnenin içine çekilen doku kesilerek vakum yardımıyla tekrar iğnenin içinden dışarı alınır. Bu sayede boyutu 3 ila 5 cm’ye kadar olan lezyonlardan tam olarak örnek alınabilmektedir. “İyi huylu tümörlerde hem teşhis hem de tedavi edici olsa da, kötü huylu lezyonlarda lezyon tamamen çıkarılsa bile küçük bir cerrahi müdahale ile bu bölgenin etrafındaki alanın çıkarılması gerekir.”

 

4. Göğüs radyolojisinde değerli bir yenilik!

Kontrastlı mamografi eşliğinde vakum biyopsisinin meme radyolojisinde değerli bir yenilik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erkin Arıbal, “Hasta açısından konforlu ve pratik bir uygulamadır. Mamografi, ultrason gibi diğer tekniklerle görülemeyen sinsi kanser odakları damardan iyotlu kontrast ilaç verilerek görünür hale geldikten sonra vakum biyopsisi ile lezyondan örnek alıyoruz. Göğüs MR’ı eşliğinde biyopsi yerine kullanabiliriz. Bu teknik MR eşliğinde biyopsiye göre daha az zaman alır ve hasta için daha konforludur. Biyopsi yaklaşık 10-15 dakika sürer ve biyopsi lokal anestezi altında yapılabilir. “Hasta işlem sırasında bizimle konuşabiliyor ve MR odasındaki gibi yalnız hissetmiyor” diyor.

 

5. Dikiş gerektirmez

Radyoloji Uzmanı Prof. Dr., lezyonun en net görülmesini sağlayan yöntemle (ultrason – mamografi – MR) vakum biyopsisi yapıldığını belirtti. Erkin Arıbal, “Seçilen yöntemle lezyonun yeri belirlendikten sonra cilde uygulanan lokal anestezi yardımıyla deriden geçilerek lezyona ulaşılır ve lezyonun tamamından veya hemen hemen tamamından örnek alınır. vakum kesi yöntemiyle lezyonun iğne yoluyla sırayla kesilmesi. Sadece ciltte küçük bir iğne deliği yarası olur ve dikiş gerektirmez. Vakum biyopsisinde lokal anestezi yeterlidir. “Genel anestezi uygulanmasına gerek yok” diyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

haberakyaka.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu